GÜNDEM

Ressam Ömer Onay’ın eserleri “Bilinç Akışı Söyleşileri”nde ele alındı


Yazar Ekrem Ayyıldız, AKM Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen söyleşide, gerçek sanat eserlerinin dünyayı, insanı ve varlığı anlamaya katkı sunduğunu belirtti.

Sanatta geleneğin önemli bir değere sahip olduğunu dile getiren Ayyıldız, “Sanat eseri, varlığı anlamaya katkı sunar. Bu katkı kadim zamanlardan bugüne intikal ederek gelmiştir. Gelenek, bu bağlamda kültür ve medeniyetin eş anlamlısı olarak da kullanılabilir.” dedi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Ayyıldız, gelenekte ortaya çıkan sorunların birtakım krizlere yol açtığını belirterek, “Biz, bugünden geleneğe baktığımızda bir karşıtlık kuruyoruz. Gelenek kendisinden birden kurtulunabilecek bir anlama sahip değildir. Sanat, söz konusu geleneğin taşıyıcılarından birisidir.” diye konuştu.

“Krizler, yeni ifade tarzlarını da beraberinde getirir”

Krizin gelenekteki değişim ve yenilikle birlikte ortaya çıktığını söyleyen Ekrem Ayyıldız, “Krizin toplumsal ve siyasal anlamı edebiyata da yansıyor. Krizler, yeni ifade tarzlarını da beraberinde getiriyor. Genel olarak gelenek, sanat akımları içinde ya ret ya da kabul edilir yahut da bir sentezle devam ettirilir. Buradaki kritik soru, ‘gelenekten kaçış mümkün mü?’ sorusudur.” görüşünü ifade etti.

Ayyıldız, resimdeki modernizm anlayışının gelenek karşıtı ürünlerle “ilkelcilik” şeklinde kendini gösterdiğini belirterek, “Modernizmin bir sonucu olarak hem resim hem de müzikte gelenek öncesine ilk ritim ve çizimlere doğru bir geri dönüş çabası vardır. Bu ilkele dönüş bir anlamda öze dönüş çabasıdır. Burada resim ‘ilk ilkeleri’ne geri döndürülmek istenmektedir. Böylece geleneğin aşılacağı varsayılır.” değerlendirmesinde bulundu.

Gelenekten kaçmanın son tahlilde mümkün olmadığını vurgulayan Ayyıldız, şunları kaydetti:

“Gelenekten yararlanmadan bir eser ortaya koymak mümkün değildir. Ona bir şekilde bağlanmak zorundayız. Onay’ın resminde bunu görmek mümkün. Ömer Onay, gelenekle yeni bir arayış çerçevesinde ilişkiye girmiştir. Onun çalışmaları farklı geleneklerin yansımalarıyla oluşmuştur. Geçmişi ve bugünü bir arada sunan eserler ortaya koymuştur.”

“Salt biçimsel okumalar bize sanat eseriyle ilgili yeterli bilgiyi sunmayacaktır”

Yüksek mimar Ahmet Yılmaz da bir nesneyi algılamak için görmenin, dokunma ya da duymanın dışında kültürel birikim ve bilgiye de ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Sanat eserini anlamak için biçimsel anlamın ötesinde, ortaya konulan ürünün anlam dünyasını da tanımak gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Ömer Onay’ın resmini kavramak için onun eserlerindeki figürlerin biçimsel anlamlarının ötesine geçmemiz gerekiyor. Onun resimlerinde canlı ve cansız birtakım geometrik örüntülerin bir zemin üzerinde, sanki canlıymış gibi hareket ettiğini görüyoruz. Bu anlamda Ömer Onay’ın eserlerinin dinamik bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.” dedi.

Yılmaz, üretilen form ve figürlerin sanatçının anlam dünyasının bir yansıması olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Salt biçimsel okumalar, bize sanat eseriyle ilgili yeterli bilgiyi sunmayacaktır. Ömer Onay’ın ölçek, soyutlama ve derinlik bağlamında ortaya koyduğu eserler, kültürel olarak geldiğimiz medeniyet birikiminin izlerini taşıyor. Onay’ın resimlerindeki figürlerin art arda gelişi, minyatürde olduğu gibi anlamsal olarak bir tekrar olarak okunamaz. Bunlar tekrarı olmayan nesneler ve çizimlerdir. Onay’ın ürünleri, gerçekliği ve masalsılığı bir arada sunar. İslam sanatı tabiatı asla reddetmez ama onu soyutlayarak ortaya koyar ve tabiatın olduğu gibi aktarılmasını bayağı görür. Bu İslam sanatının bilinçli bir çabasıdır. Onay’ın eserlerinde de sonsuz bir zeminde nesneleri bozmadan soyutlamayla onları yeniden üretme çabası hakimdir.”



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.





Source link