BİLİM VE TEKNOLOJİ

İki eski Enerji Bakanlığı çalışanı karbon giderme işlemini tamamen yanlış yaptığımız konusunda uyarıyor


Güneş Enerjisi Mühendisliğinde Adil Müzakere İttifakı’nın genel müdürü Grubert ve Talati, “CDR, çözmeye çalıştığı sorunları yaratan aynı güçler tarafından kontrol ediliyorsa, onarıcı ve onarıcı hedeflerde başarılı olamaz” diye yazıyor.

Bazı şirketlerin karbon gidermeyi yazarların tanımladığı şekilde algıladığına dair kanıtlar var.

Bu yılın başlarında, yakın zamanda bir doğrudan hava yakalama şirketini satın alan petrol ve gaz şirketi Occidental’in genel müdürü Vicki Hollub, bir enerji konferansında izleyicilere şunları söyledi: “Doğrudan yakalama teknolojimizin, teknolojinin en iyisi olacağına inanıyoruz. Bu, sektörümüzün zaman içinde korunmasına yardımcı olur. Bu, sektörümüze, çok ihtiyaç duyulacağını düşündüğüm 60, 70, 80 yıl boyunca faaliyet göstermeye devam etme lisansı veriyor.”

Yazarlara göre sorunun bir kısmı, karbon gideriminin “kısıtlanmamış” olarak görülmesi ve endüstri hedeflerini ve iklim ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kolayca ölçeklendirilebilmesidir. Ancak aslında bunu güvenilir bir şekilde yapmak zor ve pahalıdır. Talati, örneğin doğrudan hava yakalama makinelerinin inşa edilmesi için çok fazla arazi ve kaynak, çalıştırmak için de çok fazla enerji gerektirdiğini söylüyor. Bu, sektörün ne kadar büyük olabileceğini sınırlıyor ve tesislerin ne kadar iyi olduğu sorusunu karmaşıklaştırıyor.

Geçen hafta, Küresel Karbon Projesi, MIT Technology Review’un bildirdiği gibi, dünyanın teknolojiye dayalı karbon gideriminin bu yıl yalnızca 10.000 ton civarında, yani “fosil yakıt emisyonlarımızın milyonda birinden önemli ölçüde daha az” olduğunu bildirdi.

Karbon gidermenin diğer yolları daha ucuz ve daha ölçeklenebilir olabilir, özellikle de işin yapılması için doğadan yararlanan yöntemler. Ancak biyokütlenin okyanuslara eklenmesi veya biyokütlenin okyanuslara gömülmesi de dahil olmak üzere bu yaklaşımlardan bazıları, çevresel yan etkilerle ilgili endişeleri artırıyor veya iklim faydalarının belgelenmesinde ek zorluklar yaratıyor.

Grubert ve Talatai, yüksek hacimli düşük maliyetli karbon giderme talebi de dahil olmak üzere artan pazar baskılarının, zaman içinde bu tür çabaların ölçülmesi, raporlanması ve doğrulanmasının kalitesini zayıflatabileceğinden korkuyor. Araştırmacılar, karbon giderme pazarının, geleneksel karbon dengeleme alanındaki sorunların birçoğunu basitçe kopyalayabildiğini ekliyorlar; burada araştırmacılar, ağaç dikme veya ormansızlaşmayı önleme çabalarının genellikle hapsedilen ek karbon miktarını büyük ölçüde abarttığını buldu.

Sonuçta yazarlar, eğer iklimi istikrara kavuşturmak ve onarmak gibi küresel, ortak bir faydaya ulaşmayı umuyorsak, milyarlarca ton karbondioksiti azaltma küresel görevinin büyük ölçüde kamu tarafından finanse edilen, sahip olunan ve yönetilen bir girişim olması gerektiğini savunuyorlar.



Source link