Küçük bir Pasifik Adası nasıl siber suçların küresel başkenti haline geldi?

Bu mesaj, Joost Zuurbier adındaki Amsterdamlı ilk internet girişimcisindendi. Tokelau’nun ülke kodlu üst düzey alan adını veya bir URL’nin sonuna eklenen kısa karakter dizisi olan ccTLD’yi yönetmek istiyordu.

O ana kadar, resmi olarak Yeni Zelanda’nın bir bölgesi olan Tokelau, kendisine bir ccTLD atandığını bile bilmiyordu. O zamanlar Tokelau’nun tek telekom operatörü Teletok’un genel müdürü olan Aukusitino Vitale, “.tk’yi keşfettik” diye hatırladı.

Vitale, Zuurbier’in “Tokelau’ya belirli bir miktar para ödeyeceğini ve Tokelau’nun alan adını kullanmasına izin vereceğini” söylediğini anımsıyor. Her şey biraz sürpriz oldu ama Zuurbier ile anlaşmaya varmak, kendi alanını yönetecek kaynaklara sahip olmayan Tokelau için bir kazan-kazan gibi geldi. Zuurbier ve şirketinin öncülüğünü yaptığı ve artık Freenom adını alan modelde, kullanıcılar web sitelerinde reklam barındırma karşılığında bir yıl boyunca ücretsiz alan adı kaydedebiliyorlardı. Reklamlardan kurtulmak ya da web sitelerini uzun vadede aktif tutmak istiyorlarsa bir ücret ödeyebiliyorlardı.

Sonraki yıllarda minik Tokelau alışılmadık bir internet devi haline geldi; ancak umduğu şekilde değil. Yakın zamana kadar .tk alan adının diğer ülkelerden daha fazla kullanıcısı vardı: 25 milyon gibi şaşırtıcı bir rakam. Ancak Tokelau’da alan adına kayıtlı tek bir web sitesi var ve hala da var: Teletok sayfası. .tk kullanan diğer kişilerin neredeyse tamamı spam gönderenler, kimlik avı yapanlar ve siber suçlulardır.

Çevrimiçi olan herkes, farkına varmasalar bile bir .tk dosyasıyla karşılaştı. .tk adresleri ücretsiz olarak sunulduğundan, diğerlerinin çoğundan farklı olarak Tokelau, internet kullanıcılarına karşı silah olarak kullanılabilecek hiç bitmeyen bir alan adı kaynağı sağlayarak, farkında olmadan karanlık yeraltı dünyasının ev sahibi haline geldi. Dolandırıcılar, şifreleri ve ödeme bilgilerini toplamaktan pop-up reklamlar göstermeye veya kötü amaçlı yazılım dağıtmaya kadar her şeyi yapmak için .tk web sitelerini kullanmaya başladı.

Birçok uzman bunun kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Siber suçlar konusunda önde gelen uzmanlardan John Levine, “Ücretsiz alan adı dağıtma modeli işe yaramıyor” diyor. “Suçlular bedava olanları alacak, atacak ve daha fazlasını alacak.”

Yıllardır .tk’de neler olup bittiğinin en iyi ihtimalle sadece belirsiz bir şekilde farkında olan Tokelau, sonunda lekelendi. Teknoloji meraklısı çevrelerde pek çok kişi Tokelau’luları kendi alan kullanıcılarıyla aynı şekilde resmetti veya .tk felaketinden yüklü miktarda para kazandıklarını öne sürdü. Tokelau’nun uzun vadeli zararını ölçmek zor, ancak itibarın, birkaç bin dolarlık yatırımın bile çok ileri gidebileceği küçük ada ülkeleri için çok büyük bir etkisi var. Artık bölge, spam’in küresel başkenti olarak itibarını umutsuzca sarsmaya ve sonunda .tk’yi temizlemeye çalışıyor. Uluslararası konumu ve hatta egemenliği buna bağlı olabilir.

Moderniteyle buluşma

Buraya nasıl geldiğimizi anlamak için internetin kaotik ilk yıllarına gitmeniz gerekiyor. 90’ların sonlarında Tokelau, küresel interneti korumakla görevli bir grup olan İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu veya ICANN tarafından alan adı tahsis edilen ikinci en küçük yer oldu.