GÜNDEM

İsrail’in Mısır sınırında “kapalı askeri bölge” kararı yeni bir krizi tetikledi


İsrail ordu radyosu, Savunma Bakanı Katz’ın “İsrail-Mısır sınırına bitişik bölgeyi kapalı askeri bölge ilan ettiğini” ve “insansız hava araçlarıyla (İHA) silah kaçakçılığı iddiasını terör tehdidi olarak sınıflandırdığını” duyurdu.

Son aylarda İsrail ordusu, kaynağı ve alıcısı açıklanmayan silah kaçakçılığı girişimlerinin “İHA’larla gerçekleştirildiğini” ileri sürmüş ve bunları defalarca engellediğini iddia etmişti.

📲 Artık haberler size gelsin
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Bu açıklama, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iki yıl önce Mısır’ı “sınırdan silah kaçakçılığı yapmakla” suçlamasının ardından yeniden gündeme gelirken, Mısır ise bu suçlamaları defalarca reddederek “asılsız” olarak nitelendirdi.

Şu ana kadar, bu karar hakkında Mısır’dan resmi bir açıklama yapılmadı.

Kaynaklara göre, zaten gergin bir atmosferde atılan bu yeni adımın arkasında 5 temel neden bulunuyor.

Bu nedenler arasında “Kahire’ye baskı uygulamak”, “İsrail kamuoyunu yönlendirmek”, “aşırı sağı yatıştırmak”, “seçim hesapları yapmak” ve “Gazze’de yeni oldubitti yaratmak” gibi unsurlar öne çıkıyor.

AA’ya konuşan Mısırlı askeri ve güvenlik uzmanları, bu kararın “bir çatışmaya dönüşmeyeceğini” ve “Mısır’ın temkinli bir bekleyiş içinde kalacağını” değerlendiriyor.

Uzmanlara göre bu durum, özellikle Kahire’nin 10 Ekim’de yürürlüğe giren ve İsrail tarafından sık sık ihlal edilen Gazze ateşkes anlaşmasıyla ilgili öncelikleri nedeniyle geçerli.

Mısır’ın temkinli bekleyişi

Arap Kalkınma ve Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı Tuğgeneral Semir Ragıp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Katz’ın kararının İsrail’in iç meselesi olduğunu ve Tel Aviv’in Kahire’ye bu konuda açıklama yapmakla yükümlü olmadığını söyledi.

Mısır’ın da bu karara yanıt vermek zorunda olmadığını belirten Ragıp, “İsrail’in herhangi bir adımı, 1979 Barış Anlaşması’nın güvenlik ekini aşmamalıdır, aksi halde bu durum ihlal olarak değerlendirilecektir.” dedi.

Bu kararın Tel Aviv’in halkın zihninde varoluşsal tehdit algısını pekiştirme, iç kamuoyunu harekete geçirme ve Mısır’ın askeri kapasitesine ilişkin yanlış algılar oluşturma girişimi olduğunu dile getiren Ragıp, “Sınır haritasını bilen herkes bu iddiaların gerçek dışı olduğunu bilir.” diye konuştu.

Gerginlik sürse de çatışmaya dönüşmeyecektir

Mısırlı askeri strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec de “Mısır, İsrail’in bu hamlesini yakından izliyor. Çünkü Gazze ile güvenli ve tamamen emniyetli bir sınıra sahip olduğunun farkında.” diye konuştu.

Mısır Ordusu’nda, 1993–2000 yılları arasında Manevi İşler Müdürü olarak görev yapan Ferec, “Mısır, sınırlarını ve ulusal güvenliğini koruyabilir. Gerginlik sürse de bu mesele bir çatışmaya dönüşmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

Ferec, Katz’ın adımını “erken seçim olasılığı bulunan bir dönemde iç siyasete yönelik bir hamle ve Gazze’deki başarısızlığı örtbas etme çabası” olarak da değerlendirdi.

Mısır gerginliği artırmak istemiyor

Mısır Askeri Akademisi Öğretim Üyesi ve Filistin-İsrail ilişkileri uzmanı Dr. Tarık Fehmi ise, “Mısır, İsrail’in Filistin ve diğer bölgesel konulardaki katı tutumlarını reddediyor. Bu nedenle, ilişkiler zaten gergin olduğu için Kahire bu adımlara doğrudan yanıt vermeyecektir. Ancak, yüksek alarmda olacak ve açıklanmayan bazı hazırlıklar yapacaktır.” şeklinde konuştu.

Fehmi, “Mısır, gerginliği artırmak istemiyor. Şu anda Gazze ateşkes anlaşması çerçevesinde güvenlik ve idari düzenlemeleri uygulamaya öncelik veriyor. Bu düzenlemeler, İsrail’in tekrarlanan manevralarını sınırlayacak yükümlülükler getirecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Kararın üç temel gerekçesi bulunduğunu belirten Fehmi, şunları kaydetti:

“Birincisi, güvenli veya tampon bölgeler oluşturma fikri, İsrail’in stratejik düşüncesinin bir parçası olmaya devam ediyor. İkincisi, İsrail askeri kurumları içinde Mısır’ın bölgesel gücüyle nasıl başa çıkılacağı konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor. Üçüncüsü ise bu tek taraflı adımla Gazze’nin bölünmüşlüğünü pekiştirerek, önümüzdeki haftalarda bölgeye konuşlanması beklenen uluslararası güçlerden önce fiili bir durum yaratma çabası.”

Filistinli İsrail uzmanı Suheyl Diyab de Mısır’ın askeri bir çatışmadan kaçınacağını, ancak medya aracılığıyla yanıt vermesinin muhtemel olduğunu söyledi.

Diyab, Katz’ın kararını “İsrail’in, Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru’nu ve Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını işgal ederek, gelecekteki güvenlik düzenlemeleri öncesinde bir oldubitti yaratma girişimi” olarak tanımladı.

Filistinli uzman Nizar Nezzal ise “Mısır, İsrail’in bu ciddi adımını şüphe ve temkinli bekleyişle karşılayacak. Kahire, sınırda herhangi bir pervasızlık veya maceraya hazırlıklı olacaktır.” dedi.

Kararı, “mevcut gerginlik ve Gazze’deki kriz ortamında Kahire’ye baskı uygulama çabası ve İsrail ordusundaki aşırı sağcı kanadı yatıştırma girişimi” olarak değerlendiren Nezzal, bunun Camp David Anlaşması’nın üstünden atlayarak bu anlaşmayı hiçe sayan bir adım olduğunu vurguladı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana Mısır-İsrail ilişkileri giderek daha da gerginleşti. Özellikle Mısır’ın 2024’te İsrail’in Philadelphi Koridoru’nu ve Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını işgalini reddetmesi, İsrail’in Kahire ile yaptığı gaz anlaşmasını bozma tehditlerini sürdürmesi ve Tel Aviv’in Filistinlilerin Mısır’a geçişine izin vermemesi, 1979’da imzalanan Camp David Anlaşması’ndan bu yana iki ülke arasındaki en ciddi krizi olarak değerlendiriliyor.



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.





Source link