GÜNDEM

Gazze soykırımı haberlerinde çifte standart


1851’de Londra’da kurulan, şu anda günlük izleyici kitlesinin 1 milyarı aştığı tahmin edilen ve en etkili küresel haber ajanslardan olan Reuters, Filistinlilerle ilgili haberlerde “İsrail yanlısı ön yargı” ile hareket etme ve sansür uygulamakla suçlanıyor.

İngiltere merkezli “Declassified UK” yayın organına isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuşan Reuters çalışanları, ajansın üst yönetimi ve editör kadrosunda Gazze’deki soykırıma karşı “İsrail yanlısı önyargı” bulunduğunu ifade etti.

📲 Artık haberler size gelsin
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Reuters, Gazze Şeridi’nde 2,5 yıldır devam eden İsrail soykırımını dünyaya duyuran önemli seslerden biri olan Filistinli gazeteci Enes Cemal eş-Şerif’in bu ay İsrail saldırısında hayatını kaybetmesini, “İsrail, Hamas lideri olduğunu iddia ettiği Al Jazeera muhabirini öldürdü” başlığıyla yayımladı.

Bu haber başlığının, eş-Şerif’in daha önce bu ajans için çalışmış olması ve 2024 Pulitzer Ödülü’nü kazanan Reuters ekibinin bir parçası olmasına rağmen kullanılması kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı.

Kamuoyunun tepkisi küresel haber ajansının dünya geneli milyarlarca izleyicisiyle sınırlı kalmadı, bu durum hem Reuters’taki bazı çalışanlar arasında endişe uyandırdı hem de “editoryal taraflılık” konusunda bir iç incelemeye yol açtı.

Yayın organının haberine göre, Reuters gazetecileri tarafından yürütülen ve 7 Ekim-14 Kasım 2023 ​​arasında yayımlanan “İsrail-Filistin” etiketi taşıyan 499 haberi inceleyen bir kurum içi araştırma, “İsraillileri etkileyen haberlere Filistinlilere kıyasla daha fazla kaynak ayırma konusunda tutarlı bir örüntü” saptadı.

Soruşturmanın bulgularıyla oluşan mektup

Reuters’tan bir kaynak, Declassified UK’ye yaptığı açıklamada, bu tespit sonrası haberlerin “nicel ve nitel analizlerini kapsayan bir iç soruşturma” yürütüldüğünü bildirdi. Kaynak “7 Ekim saldırısından birkaç hafta sonra, Reuters’taki bazı gazeteciler, İsrail-Gazze savaşıyla ilgili haberlerimizin nesnellikten yoksun olduğunu fark etti.” dedi.

Söz konusu Reuters kaynağı, açıklamasında “Bulgular, Reuters’ın Gazze’ye yönelik gazeteciliğini güçlendirmeye kendini adamış haber merkezindeki gazetecileri saptamak ve birbirleri arası bağlantı kurmak için şirket içinde paylaşılan açık bir mektubun temelini de oluşturdu.” değerlendirmesini yaptı.

Editoryal “gevşemeye” rağmen çifte standart

Bu gazeteci grubu, yaptığı eleştiride, “Kelimelerimizin önyargılı olduğunun açık bir örneği, ‘Filistin’ kelimesini kullanmayı yasaklama tercihimizdir. Filistin bazı Batı ülkelerinde bir devlet olarak tanınmasa da gerçek bir yer olmadığını iddia etmemize gerek yok.” ifadesini kullandı.

Reuters’ın, uzmanların İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına dair iddiaları hakkında “neden daha fazla haber yapmadığını” sorgulayan bu grup, bunu, haber ajansının Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarıyla ilgili iddialara nasıl yaklaştığıyla karşılaştırdı.

Reuters Kalite ve Stil Editörü Howard S. Goller, aldıkları eleştiriler sonrası, yayın politikasını revize etmek amacıyla “Orta Doğu’daki çatışmaya ilişkin Reuters tarzı güncelleme” konulu bir e-posta gönderdi.

Güncelleme sayesinde, Reuters gazetecilerine “soykırım” kelimesini atıf yaparak kullanmalarına izin verilirken ancak Filistin teriminin “antik çağlardan 1948’e kadar olan tarihi Filistin’e yapılan atıflar” için halen sınırlı olduğuna dikkati çekildi.

Böylelikle “soykırım” terimine getirilen kısıtlamalar gevşetildi. Buna karşın Declassified UK tarafından yapılan analizde, Reuters’ın 21 Haziran-7 Ağustos ​​arası “İsrail ve Hamas Savaşta” sayfasında yayımlanan yaklaşık 300 haberden sadece 14’ünde bu kelimenin kullanıldığı ortaya çıktı.

Metinlerde soykırımdan bahsedildiğinde ise bu ifade daima “İsrail’in bu iddiayı inkarıyla birlikte” kayda geçirildi. Buna karşın Sudan’daki Hızlı Destek Güçleri ya da Rusya gibi savaşta olan diğer tarafları anlatan durumun böyle olmadığı dikkati çekti.

Stil kılavuzunda “göz ardı edilen” bölümler

Declassified UK tarafından yapılan analiz, Editör Goller’in, e-postasında duyurulan stil kılavuzundan “Gazze Savaşı (2023-günümüz)” ve “Daha Geniş Bağlam” başlıklı bölümler alıntıladığını, ayrıntıları ise öncelikle İsrail’in bakış açısından sunduğunu, ABD ve İsrail’in ateşkes müzakerelerini sabote etmedeki rolü gibi önemli unsurlardan bahsetmediğini ortaya çıkardı.

Bu bölümlerin, İsrail’in yasa dışı yerleşimci sömürgeciliğini ve “apartheid” hedeflerini tamamen göz ardı ettiği ve Filistin’deki yıkımın boyutunu önemli ölçüde eksik bildirdiği tespit edildi.

Ayrıca, güncellenen stil kılavuzu bölümlerinde, bölgede ölü sayılarını izleyen “The Lancet” organının “Gazze’deki mevcut çatışmanın 186 bin ya da daha fazla ölüme yol açabileceği tahminine” atıfta bulunulmadığı ve Gazze’nin “gazeteciler için ölümcül bir çatışma bölgesi haline geldiği” gerçeğinin göz ardı edildiği aktarıldı.

Reuters ajansından bir sözcü Declassified UK’ye yaptığı açıklamada, yayınlarının “Thomson Reuters Güven İlkeleri’ne uygun olarak adil ve tarafsız olduğuna inandıklarını” bildirerek, “Birçok haber merkezinde olduğu gibi, savaşla ilgili haberlerimiz, kendi gazetecilerimiz de dahil olmak üzere yakından incelendi ve birçok yerden geri bildirim aldık.” yorumunu yaptı.

“Gözlemlediğiniz kalıp özünde soykırım inkarı”

Sosyal medyada “manşet belirleyici” olarak bilinen Orta Doğu tarihi uzmanı Dr. Assal Rad, bu duruma yönelik Declassified UK’ye verdiği açıklamasında “Gözlemlediğiniz kalıp özünde soykırım inkarı.” ifadesine yer verdi.

Rad, “Reuters, İsrail’in Gazze’deki vahşetini, insan hakları uzmanları ve uluslararası kurumlar arasında İsrail’in soykırım işlediği sonucuna varan fikir birliğine rağmen, soykırım olarak adlandırmak yerine, devam eden bir ‘savaş’ veya ‘askeri harekatın’ parçası olarak çerçeveliyor.” dedi.

“İsrailli failleri hesap vermekten muaf tutma” amacı

Ağustos 2024’te, eski Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları avukatı Craig Mokhiber, Mondweiss haber sitesi için kaleme aldığı yazısında, “Batılı medya şirketlerinin sahadaki gerçekleri ve bunları gizlemek için neler yaptıklarının farkında olmadığını iddia etmek kesinlikle inandırıcı değil.” denilmişti.

Mokhiber, “Soykırımı izleyicilerinden gizlemek, Filistinli kurbanları sistematik olarak insanlıktan çıkarmak ve İsrailli failleri hesap vermekten muaf tutmak için tartışmasız bilinçli tercihler yaptılar.” demişti.

Mayıs 2025’te Haaretz gazetesine yazan İsrailli gazeteci Gideon Levy, “Cesur ve dürüst bir medya ortamı bu askeri operasyonu önleyebilirdi ancak buna benzer bir şeye neredeyse hiç sahip değiliz.” ifadesine yer vermişti.

“Kanıt” kitabıyla AA, İsrail’in soykırımına “temel delil” sunuyor

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları konusunda batı medyasının “çifte standartlı” tutumu, haber etiği ve insan hakları konusunda eleştirilerin odağında.

Buna karşın Anadolu Ajansının (AA), İsrail’in Gazze’de işlediği soykırımı tüm açıklığıyla ortaya koyan ve temel delil niteliğindeki görsellerin yer aldığı “Kanıt” isimli kitabı Aralık 2023’te yayımlandı.

İsrail’in kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin gerçekleştirdiği saldırılara başta Batılı olmak üzere çoğu ülke sessiz kalırken bir çok ülke ise katliamlar için “delil yetersizliği” tezini ileri sürdü.

Söz konusu iddialar üzerine AA, saldırıların başından bu yana önemli bir görev üstlenen foto muhabirleri ve kameramanların görüntülerini, uluslararası hukukta delil olması amacıyla kitaplaştırma kararı aldı.

Uzman bir ekip tarafından Türkçe, İngilizce ve Arapça hazırlanan kitap, “Kanıt” ismiyle yayımlandı. Kanıt’ta, İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık suçları belge niteliğindeki fotoğraflarla gözler önüne serildi.

BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ne göre kullanılması suç olan ve İsrail ordusunun Gazze’nin yoğun nüfuslu sivil bölgelerinde kullandığı beyaz fosforlu top mermilerinin fotoğrafları da kitapta yer aldı.

Kitapta ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) Filistinli mağdurları savunan Fransız Avukat Gilles Devers’in giriş yazısı bulunuyor.

Devers, AA muhabirlerinin çektiği bu fotoğraf ve videoları, “işlenen suçları tüm açıklığıyla ortaya koyan temel deliller” olarak nitelendiriyor.



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.





Source link