RSF, öldürülen Gazze gazetecileriyle ilgili olarak ICC’ye ikinci savaş suçları şikayetinde bulundu | İsrail-Filistin çatışması Haberleri
Paris merkezli basın özgürlüğü grubunun son şikayeti, Lahey’deki mahkemeden yedi Filistinli gazetecinin ölümünün soruşturulmasını talep ediyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), İsrail ordusunun Gazze’deki Filistinli gazetecilere karşı işlediği savaş suçları iddiasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (ICC) ikinci şikayetini sundu.
Paris merkezli basın özgürlüğü grubunun Cuma günü sunduğu son şikayette, Lahey’deki mahkemeden kuşatma altındaki bölgede 22 Ekim’den 15 Aralık’a kadar öldürülen yedi Filistinli gazetecinin ölümünün soruşturulması talep ediliyor.
Gazetecilerin listesinde El Cezire’nin Arap kameramanı Samer Abudaqa’nın geçen hafta öldürülmesi de yer alıyor.
Grup tarafından yapılan açıklamada, “RSF’nin, bu şikâyette adı geçen gazetecilerin savaş suçlarına varan saldırıların kurbanları olduğuna inanmak için makul gerekçeleri var” denildi.
“RSF’nin topladığı bilgilere göre bu gazeteciler gazeteci olarak kasıtlı olarak hedef alınmış olabilir. RSF bu nedenle bu ölümleri kasıtlı sivil cinayetleri olarak tanımlıyor.”
RSF, diğer yedi gazetecinin ölümü üzerine savaşın başladığı 31 Ekim’den bu yana ilk ICC şikayetini sundu. Grup, İsrail saldırısının başladığı 7 Ekim’den bu yana 66 Filistinli gazetecinin öldüğünü doğruladığını söyledi. O tarihten bu yana 20.000’den fazla Filistinli öldürüldü.
RSF’nin şikayetinde adı geçen diğer gazeteciler, keskin nişancı ateşiyle öldürülen Al Najah radyo muhabiri Asem Al-Barsh ve arabasına doğrudan füze saldırısının kurbanı olan Filistin Basın Evi’nden meslektaşı Bilal Jadallah’tır.
Anadolu Ajansı kameramanı Montaser Al-Sawaf ve foto muhabiri Rushdi Al Siraj da İsrail’in evlerine düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
RSF’ye göre, Quds Haber Ajansı’ndan Hassouna Salim, aldığı ölüm tehditleri sonrasında füzeyle öldürülürken, foto muhabiri Sari Mansour da aynı saldırıda hayatını kaybetti.
RSF, Al Jazeera’den Abudaqa’nın “bir insansız hava aracından atılan hassas atışla öldürülmüş gibi göründüğünü” söyledi.
El Cezire Medya Ağı’nın da ICC’ye başvurmaya karar verdiği olay, 15 Aralık’ta Abudaqa ve El Cezire muhabiri Wael Dahdouh’un Han Yunus’ta yerinden edilmiş insanlar için barınak olarak kullanılan bir okulun bombalanmasını haber yaptığı sırada meydana geldi. Güney Gazze Şeridi’nde.
Daha önce İsrail’in bombalamasında eşini, oğlunu, kızını ve torununu kaybeden Dahdouh, saldırıda yaralanmış ancak hastaneye ulaşmayı başarmış ve burada hafif yaralar nedeniyle tedavi altına alınmıştı.
Kurtarma ekipleri, bölgeye ulaşmak için enkazın üzerinden buldozerle geçmek için İsrail güçlerinin onayına ihtiyaç duyduklarından, Abudaqa ve bölgedeki diğerlerine hemen ulaşamadılar.
Beş saat sonra ilk müdahale ekipleri geldiğinde gazeteci kan kaybından ölmüştü.
RSF, El Cezire Medya Ağı’nın Filistinli gazeteci Shireen Abu Akleh’in 11 Mayıs 2022’de İşgal Altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin’de vurularak öldürülmesiyle ilgili yaptığı şikayeti de desteklediğini söyledi.
Gazetecileri hedef almak Roma Tüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca bir savaş suçudur.
“Gazze’de gazetecilere yönelik katliam ve maruz kaldıkları hedeflenme karşısında, UCM Savcısı Karim Khan’ı, Gazze’de gazetecilere karşı işlenen suçların aydınlatılması ve kovuşturulması konusuna öncelik verdiğini açıkça belirtmeye çağırıyoruz. sorumlular,” dedi RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire yaptığı açıklamada.