AI-tokrasi
Otoriter hükümetlerin teknik yeniliklere, sonuçta kendilerini hem politik hem de ekonomik olarak zayıflatacak şekilde direndiklerine sıklıkla inanılır. Ancak Çin’in yapay zeka destekli yüz tanımayı bir baskı aracı olarak nasıl benimsediğine dair yeni bir araştırmadan daha karmaşık bir hikaye ortaya çıkıyor.
MIT ekonomisti ortak yazar Martin Beraja, “Çin’in daha fazla huzursuzluğun olduğu bölgelerinde, bunun hükümetin daha fazla yüz tanıma yapay zekası satın almasına yol açtığını bulduk” diyor. Teknolojinin kullanımı görünüşte muhalefeti bastırmak için işe yaramakla kalmadı, aynı zamanda yazılım geliştirmeyi de teşvik etti. Akademisyenler bu karşılıklı olarak güçlenen duruma “Yapay Zeka tokrasisi” diyorlar.
Aslında, yüz tanıma teknolojileri için devlet sözleşmesi verilen firmaların, sözleşmeyi aldıktan sonraki iki yıl içinde öncesine göre yaklaşık %49 daha fazla yazılım ürünü ürettiğini buldular. Beraja, “Bunun, yüz tanıma yapay zeka firmaları tarafından daha fazla yeniliğe yol açıp açmadığını inceliyoruz ve gerçekten de öyle” diyor.
Tüm bunlara ek olarak, Çin örneği, otokratik hükümetlerin teknolojik gelişmelerden faydalandıklarında siyasi güçlerinin altüst olmak yerine nasıl daha da arttığını ve hatta başka türlü elde edebileceklerinden daha fazla ekonomik büyüme sağlayabildiklerini gösteriyor.
Akademisyenler şu anda Çin’in dünya çapında yüz tanıma teknolojisini ne ölçüde ihraç ettiğini inceliyor ve hükümet baskısının küresel olarak büyüyebileceği bir mekanizmanın altını çiziyor.