GÜNDEM

Türkiye’nin bitki bazlı gıdalardaki potansiyeli artıyor


Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, Türkiye’nin zengin bitki çeşitliliğine işaret ederek, “Türkiye’nin tüketici, iç pazar ve ihracat açısından büyük bir potansiyeli var çünkü biz hala Avrupa’ya göre genç bir jenerasyonuz. Genç kuşaklar bu ürünlere daha fazla ilgi duyuyorlar.” açıklamasında bulundu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Akdağ, Dernek olarak bitki bazlı gıdalarla ilgili Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, sektörün regülasyon süreçlerinde aktif rol aldıklarını ifade etti.

Akdağ, Uluslararası Bitki Bazlı Gıdalar Birliğinin desteğiyle sürdürdükleri çalışmalar kapsamında Türkiye’nin bitki bazlı gıdalara ilişkin politika raporunun hazırlanması, kamuoyunun bilinçlendirilmesi, paydaşların bir araya getirilmesi ve sektördeki zorlukların belirlenerek çözüm yollarının geliştirilmesini hedeflediklerini söyledi.

BİTKİDEN olarak, sürdürülebilir gıda sistemine geçişte bilimsel yaklaşımı, teknoloji desteğini ve çok paydaşlı işbirliklerini merkeze aldıklarını aktaran Akdağ, Türkiye’nin alternatif protein alanındaki kapasitesini artırma, katma değeri yüksek ürün geliştirme ve bu alanda politika önerileri oluşturma hedefiyle yürütülen projelerde paydaş olarak yer aldıklarını anlattı.

“Genç kuşaklar bu ürünlere daha fazla ilgi duyuyorlar”

Akdağ, bitki bazlı gıdalarda son dönemde en hızlı yatırım ve gelişimin Avrupa’da olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Başta Danimarka olmak üzere Avrupa ülkeleri bu alanda gıda politikaları oluşturuyor. Biz de ulusal bir politika oluşturmalıyız. Bu konuda Türkiye’nin gideceği daha çok yol var ama potansiyeli çok yüksek. Türkiye’nin tüketici, iç pazar ve ihracat açısından büyük bir potansiyeli var çünkü biz hala Avrupa’ya göre genç bir jenerasyonuz. Genç kuşaklar bu ürünlere daha fazla ilgi duyuyorlar.

Dünya genelinde de bitki bazlı beslenme özellikle genç kuşaklar arasında öne çıkıyor. Araştırmalar, Z ve Y kuşaklarının bitki bazlı gıdalara daha fazla ilgi gösterdiğini ortaya koyuyor. Büyük bir iç pazarımız var, öte yandan ihracatta öncü olabiliriz. Ülkemiz, biyolojik çeşitlilik bakımından dünya çapında nadir bir konuma sahip, yaklaşık 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor, bunun neredeyse 4 bini endemik.”

Şirketler tarafında bu alanda da çalışmaların olduğuna değinen Akdağ, startuplarda çok fazla çalışma olduğunu, bu alanda küçük, butik çok fazla üretici bulunduğunu ve bunların yatırım bulması durumunda çok daha büyüyebileceğini dile getirdi.

Akdağ, şu anda halihazırda büyük olan üreticilerin de bitkisel ürün çalışmasının olduğuna işaret ederek, “Çoğu da çıkarmış durumda. AR-GE çalışmaları, yatırımlar devam ediyor. Tabii burada zemin oluşması gerekiyor. Biraz daha önünü açıcı regülasyonlara ihtiyaç var. Tüketici talebi için de tüketicinin bunları anlaması ve tanıması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Hayvansal ürün üreticilerinin halihazırda var olan portföyünü bitki bazlı ürünlerle genişletebileceğine, sektörde daha rekabetçi olmak için fırsatları olduğuna dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:

“Gıda sektöründe hayvansal veya bitkisel ayrı gemilerde değil, aynı gemide. Bunlar birbirini destekleyerek ilerleyebilecek şeyler. Dolayısıyla burada bir rekabet veya birbirini ezmek değil de bir el sıkışarak ‘Tüketici, ülke, ekonomi için neler yapabiliriz?’ diye bakmak gerekir.”



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.





Source link