Uluslararası hukuk uzmanlarına göre, ABD Başkanı Trump Gazze’de “etnik temizlik” yapmayı planlıyor
Lübnan’daki Beyrut Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen etkinlikte insan hakları hukukçusu ABD’li aktivist Huwaida Arraf, Anayasal Haklar Merkezinde kıdemli avukat Diala Shamas ve Atina Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Thanasis Kampagiannis konuşma yaptı.
ABD’li aktivist Arraf, İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında işlediği insan hakları ihlallerinin sadece Filistinlilere yönelik olmadığını, ABD’li Rachel Corrie’nin öldürülmesine ve Mavi Marmara gemisine saldırı dahil olmak üzere insan hakları savunucularını da hedef aldığını söyledi.
“İsrail’in insan hakları ihlallerinin süreklilik gösteren bir tarzda devam ettiğini” belirten Arraf, ABD’nin İsrail’e desteğinin yanı sıra Filistin topraklarını işgal eden İsraillilere yönelik de uluslararası hukuku uygulamadığına dikkati çekti.
Anayasal Haklar Merkezi kıdemli avukatı Shamas da konuşmasında, “Filistinlilerin hakları sözkonusu olduğunda insan haklarının yorumu daraltılıyor.” diyerek, Filistinlilere yönelik uygulanan çifte standardı “Filistin istisnası” şeklinde adlandırdıklarını dile getirdi.
“Gazze’de yaşananlar soykırım olarak tanımlandı”
İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları için 7 Ekim’den önce de “soykırım” ifadesinin kullanıldığını söyleyen Shamas, “İnsanlar, İsrail’in Gazze’de yaptığı şeyi tanımlamak için soykırım ifadesini kullandı.” diyerek yaşanan sistematik insan hakları ihlallerinden ötürü bu ifadeyi kullanmanın gerekli olduğunu ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump’un Gazze’ye yönelik açıklamalarını değerlendiren Shamas, “Bu kesinlikle bir etnik temizlik planı.” ifadelerini kullandı.
Atina Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Kampagiannis de İsrail’in Gazze’deki insan hakları ihlallerinden dolayı sorumlu tutulması gerektiğinin altını çizerek, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesinde açılan davalardaki yargılamaların önemini dile getirdi.
Batı’nın Filistin meselesi konusunda daha fazla şey yapması gerektiğini kaydeden Kampagiannis, “Biz Batı’daki insanlar olarak, Filistin direnişinin bize sağladığı imkanı kullanarak yapılması gereken şeyi yapacak mıyız?” şeklinde konuştu.
Kampagiannis, Trump’ın Gazze’de yapmak istediğinin uluslararası hukuk açısından “etnik temizlik” olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Trump’ın Gazze’yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı
Trump, Beyaz Saray’da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD’nin Gazze Şeridi’ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.
Gazze’nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze’deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.
Trump, “ABD, Gazze Şeridi’ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadelerini kullanmıştı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.