BİLİM VE TEKNOLOJİ

Yapay zekanın karbon ayak izi düşündüğünüzden daha büyük


Ancak insanların yeterince bahsetmediği bir şey var, o da yapay zekanın karbon ayak izi. Bunun bir nedeni, büyük teknoloji şirketlerinin eğitimin ve devasa modellerinin kullanımının karbon ayak izini paylaşmamaları ve yapay zekanın sorumlu olduğu emisyonları ölçmek için standartlaştırılmış yollara sahip olmamamızdır. Yapay zeka modellerini eğitmenin son derece kirletici olduğunu bilmemize rağmen, buna atfedilebilen emisyonlar kullanarak Yapay zeka şu ana kadar eksik bir parçaydı. Yani şimdiye kadar.

Üretken yapay zeka modellerini kullanmanın gerçek karbon ayak izini hesaplayan yeni araştırmalar hakkında az önce bir hikaye yayınladım. Yapay zeka girişimi Hugging Face ve Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki araştırmacıların yaptığı araştırmaya göre, tek bir görüntü oluşturmak, akıllı telefonunuzu tamamen şarj etmek kadar enerji gerektiriyor. Bunun gezegen için büyük etkileri var çünkü teknoloji şirketleri bu güçlü modelleri çevrimiçi aramadan e-postaya kadar her şeye entegre ediyor ve günde milyarlarca kez kullanılıyor. Daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız hikayenin tamamını buradan okuyabilirsiniz.

En son teknolojinin gezegene zarar vermesi gerekmiyor ve bunun gibi araştırmalar, emisyonlar hakkında somut rakamlar elde etmemize yardımcı olması açısından çok önemli. Çalışmayı yöneten Hugging Face’te yapay zeka araştırmacısı Sasha Luccioni, bu aynı zamanda insanların, yapay zeka modellerinin üzerinde yaşadığını düşündüğümüz bulutun aslında çok somut olduğunu anlamalarına yardımcı olacağını söylüyor.

Bu rakamları elde ettiğimizde, güçlü modellerin ne zaman kullanılmasının gerçekten gerekli olduğunu ve ne zaman daha küçük, daha çevik modellerin daha uygun olabileceğini düşünmeye başlayabiliriz, diyor.

Araştırmaya katılmayan MIT Lincoln laboratuvarında araştırma bilimcisi olan Vijay Gadepally de benzer düşüncelere sahip. Her yapay zeka kullanımının karbon ayak izini bilmenin, insanları bu modelleri kullanma biçimleri konusunda daha düşünceli hale getirebileceğini söylüyor.

Çalışmanın bir parçası olmayan, Allen Yapay Zeka Enstitüsü’nde araştırma bilimcisi olan Jesse Dodge, Luccioni’nin araştırması, yapay zeka kullanımıyla ilgili emisyonların, kullanıldığı yere nasıl bağlı olacağını da vurguluyor. Fransa gibi elektrik şebekesinin nispeten temiz olduğu yerlerde yapay zekanın karbon ayak izi, ABD’nin bazı bölgeleri gibi fosil yakıtlara büyük ölçüde bağımlı olan şebekeye sahip yerlere göre çok daha düşük olacak. Yapay zeka modellerini çalıştırırken tüketilen elektrik sabit olsa da, bu modelleri enerji şebekesinin daha fazla yenilenebilir kaynaklardan oluştuğu alanlarda çalıştırarak genel karbon ayak izini azaltabileceğimizi söylüyor.

İklim değişikliği son derece kaygı verici olsa da teknoloji sektörünün gezegenimiz üzerindeki etkisini daha iyi anlamamız hayati önem taşıyor. Bunun gibi çalışmalar, yapay zekanın faydalarından yararlanırken zararı en aza indirmemize olanak tanıyan yaratıcı çözümler bulmamıza yardımcı olabilir.

Sonuçta ölçemediğiniz bir şeyi düzeltmek zordur.



Source link